İsviçre deyince aklınıza ilk gelenler nedir; bankacılık sektörü, çikolata, en pahalı saat markaları, en büyük ilaç firmaları. Benimse İsviçre denilince ilk aklıma gelen Alp Dağları. Çünkü İsviçre’nin neredeyse yarısını Alp Dağları kapsar ve renkli yaylaları, nefes kesen zirveleri ile büyüleyici güzelliklere sahiptir.
Mayıs ayındaki birkaç günlük İsviçre turum Zürih kentinden başladı ve Cenevre’den döndüm. Daha önceden bildiğim yerler olan Zürih, Ren Şelalesi, Luzern, Bern, Montrö, Vevey, Lozan ve Cenevre’de sadece fotoğraf ve video çekip güzellikleri tekrar yaşadım.
Stein am the Rhein ise; tarihi şehir merkezindeki renkli figürler ve fresklerle süslü ahşap evleri, çeşmeleri ve antik sokakları ile benim için güzel bir sürpriz oldu.
Brienz kasabası da, özellikle Alplerin zirvelerinden gelen şelaleler ile beslenen masmavi buzul gölü ile birlikte harika bir doğal güzelliğe sahipti.
İsviçre’de ilk kez gördüğüm yerlerden birisi de, yine bir buzul gölü olan Thun Gölü kıyısındaki Thun kasabasıydı. ortasından geçen Aare nehri üzerindeki çok eski ahşap köprüsüyle, tepedeki kalesi ile pastoral bir kasaba. Nehir sörfünü de ilk kez burada gördüm.
Gelelim, benim bu turu yapmamdaki asıl yer olan ‘Bernese Oberland’ bölgesine. Bu bölge bir harikalar diyarı; Jungfrau, Mönch, Eiger gibi İsviçre Alpleri’nin en yüksek zirveleri, büyülü Lauterbrunnen vadisi, dağların eteklerindeki Grindelwald; hepsi bu bölgede.
Özellikle Lauterbrunnen Vadisi’ni instagramlık fotoğraflarından çok iyi tanıyordum ve hakkında çok şey duyduğum, planlar yaptığım, ama bir türlü gidemediğim bu efsanevi bölgeyi ziyaret edebildim sonunda. Lauterbrunnen, buzul hareketleri ile oluşmuş bir vadi ve etrafı çok yüksek granit duvarlarla çevrili. Bu kayalıkların arasından başta 297 metre ile Avrupa’nın en yükseklerinden Staubbach Şelalesi olmak üzere 72 adet şelale dökülüyor. Fotoğraf ve video çekmek yetmiyor, bu güzellik karşısında insanın oturup şiir yazası geliyor. Lord Byron da, Goethe de yıllar önce böyle yapmış zaten, Staubbach ve Trümmelbach Şelaleleri için dizeler yazmışlar. Hatta, Lauterbrunnen Vadisi, Yüzüklerin Efendisi’nin yazarı olan Tolkien için Ayrıkvadi (Rivendell)’ye (Ayrıkvadi, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde Elf Lordu Elrond’un evi) ilham kaynağı olmuş.
Bernese Oberland bölgesinin diğer önemli kasabası Grindelwald, birbirinden güzel ve eşsiz manzaraya sahip olan dağlarla çevrili. Zaman yokluğundan gidemedim, fakat doğa yürüyüşleri için İsviçre’nin, belki de Avrupa’nın en önemli konumunda olduğunu biliyorum. Eiger, Mönch ve Jungfrau gibi dağların eşsiz güzellikleri ve muhteşem manzaralarında kışın kayak, diğer mevsimlerde ise harika yürüyüşler yapılıyor. En kısa zamanda ben de yapacağım, mutlaka.