BİR YÜRÜYEN KÖŞK HİKAYESİ
Sizce bir köşk neden “yürüyen” adıyla anılır? İmkânsız olarak görülen bir çalışma nasıl yapılabilir? Hepimizin aklına çeşitli nedenler gelebilir elbette. Köşkün ilginç öyküsü ulu bir çınar ağacıyla ilişkilidir ve bugün şehrin sembollerinden biri haline gelmiştir.
Atatürk, 1929 yılında İstanbul’dan Bursa’ya Ertuğrul yatı ile geçerken Yalova sahilindeki muazzam çınar ağacını fark eder ve karaya çıkarak bu ağacın gölgesinde dinlenirken yakınına bir ev yapılmasını ister. Ve böylece 22 gün gibi kısa bir sürede köşk inşa edilir. Bir yıl sonra çınar ağacının köşke vuran dalı binaya zarar vermeye başlar ve dalı kesmek isterler. Ancak, Atatürk o meşhur cümlesini kurarak “dal kesilmeyecek, köşk yürütülecek” talimatını verir. İmkânsız olarak görülen bu çalışma için İstanbul’dan teknik ekip gelir. Köşkü kaydırma çalışmaları başlar. Binanın çevresindeki toprak kazılarak temele inilir. Altına sokulan tramvay rayların üzerine yapı oturtulur. Köşkün teraslı bölümü ilk gün kaydırılır, ardından sonraki iki günde ana bina raylar üzerinde yürütülerek santim santim toplam 4,80m doğuya kaydırılmış olur. Köşkün raylar üzerinden yürütülmesiyle çınar ağacı kesilmekten, köşk ise yıkılmaktan kurtulur ve bina artık halk arasında “Yürüyen Köşk” olarak anılmaya başlar.
Köşk, Kültür ve Tabiat Varlıkları arasında sayılmakta olup tescili yapılmıştır. Köşkün yürütülmesine sebep olan tescilli Çınar Ağacı hakkında 2015 yılında hazırlanan rapor neticesinde Doğu Çınarı (Plantanus Oriantalis) türündeki ağaç 390 yaşında ve sağlıklı olarak raporlanmıştır. Ağacın boyunun yaklaşık 30 metreye olduğu söylenmektedir. Ağacın gövdesinin çapını merak ettiğimde ağacın etrafını adımlayarak 19 adım atmam gerekti.
Köşk ziyarete açık ve içini de görmek isteyenler, Pazartesi hariç her gün 10:00-17:20 arası rehber eşliğinde ziyaret etme imkânı bulabilirler.
Kaynakça: Siyah-beyaz fotoğraflar Yalova Valiliği web sitesinden alınmıştır. (http://www.yalova.gov.tr/yuruyen-kosk)